Düşünce ve Kuram Dergisi

Çatışma Çözümlerinde Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü

Öztürk Türkdoğan

İHD kurulduğu günden beri Türkiye’de demokrasi ve insan hakları sorunu olduğu tespitini yapmış ve bu sorunların en önemli halkasının Kürt sorunu olduğunu söyleye gelmiştir. Bu kapsamda İHD Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü konusunda oldukça aktif bir insan hakları politikası izlemiştir.

İçinde bulunduğumuz barış sürecinde tarafların iradesiyle oluşturulmasına karar verilen akil insanlar heyeti içerisinde yer almıştır. Bunun yanı sıra yürütmüş olduğu çalışmalarda ortak bir dil ve tutum belirlemek amacıyla 27–28 Nisan 2013 tarihlerinde Ankara Kızılcahamam’da, Kürt sorunun demokratik çözüm sürecinde halkların hakları çalıştayını yapmıştır.

Çatışma Çözümleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolleri ile ilgili olarak, çatışmasızlık durumunun kalıcı ve sürdürülebilir kılınmasını sağlamak amacıyla olası çatışma alanlarını değerlendirilmiş, ortaya çıkabilecek riskler ve olanakları belirlemeye çalışılmış ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

  1. Barış’ın yalnızca silahların terk edilmesi ve bir takım yasal düzenlemelerin yapılması olarak değil, aynı zamanda değer, hak ve statünün yeniden bölüşümünün sağlandığı, tahakküm ilişkilerinin bozduğu toplumsal alanın yeniden inşa edildiği ve çatışmanın doğrudan vermiş olduğu zararların tazmin ve telafisini de içeren bir sürecin gerçekleşmesi olarak tanımlanması gerekir.
  2. Toplumsal alanın yeniden inşasında çatışmalı dönemin mağdurları olan başta kadınlar olmak üzere toplumun farklı öznelerinin süreçte aktif olarak yer alması ve dâhil edilmesi gereklidir. Mağdurların barışın tesisinde atılan her adımda aktif rol alması, barışın toplumsallaştırılması sürecini de güçlendirici bir etkiye sahip olacaktır.
  3. Çatışmalı dönemde devlet içindeki unsurlarca işlenmiş olan ağır insan hakları ihlallerinin/suçların affedilmesi çatışmasızlık sürecinin en önemli konularından birisini oluşturur. Ağır İnsan hakları ihlallerinin faillerinin affedilmesi gerçek yüzleşme süreçlerinin önünü kapatabilmektedir. Hiçbir zaman çatışmanın sebebi olmayan ancak çatışma tarafından meşrulaştırılan insan hakları ihlalleri ile yüzleşilmelidir.
  4. İnsan hakları hareketi çatışmasızlık sürecinde yeni ihlallerin ortaya çıkabileceğini, barış aktivistlerine ve insan hakları aktivistlerine yönelik saldırıların olabileceği, bazı ihlallerin belgelenmesinin engellenebileceğini, çatışmasızlık süreciyle birlikte bazı aktörlerin politik aktör olmaktan çıkarak geri çekileceğini (özellikle kadınların), sürece adapte olmayanların travmalarının toplum tarafından dışlanabileceğini ve başka risklerin de ortaya çıkabileceğini hesaba katarak kendi faaliyetlerini ve etkilerini planlamalı ve “arabuluculuk”, “tanıklık” ve “gözlemcilik” rollerini güçlendirmelidirler.
  5. Çatışmasızlık dönemimin insan haklarına ve değerlerine dayalı bir gerçek bir barış sürecine evrilmesini sağlayacak, bağlayıcı bir hukuki çerçevenin oluşturulması elzemdir. İnsan hakları hareketi bu süreci takip etmeli, gözlemlemeli ve kayıt altına almalıdır.
  6. İnsan hakları hareketi, çatışmasızlık sürecinde özellikle belirli alanlarda çalışmalarını yoğunlaştırmalı ve sivil denetim rollerini güçlendirmelidir. Bu alanların başında ayrımcılıkla mücadele gelmektedir. Çatışmalı süreçte üzeri örtülen farklı inançlara, farklı kimliklere yönelik ayrımcılıkla ve ırkçılıkla mücadelede insan hakları hareketi herkes için eşitlik özgürlük ve adalet arayışını esas alan bir alan yaratmalıdır.
  7. İnsan hakları hareketi, cezaevlerindeki baskıcı otoriter yapının kendini kurumsallaştırmasının önüne geçebilecek biçimde sivil denetim, izleme ve raporlama faaliyetlerinin etkinleştirilmelidir.
  8. Kalıcı bir barışın sağlanmasının en önemli bir diğer unsuru barış dilinin ve kültürünün yaygınlaştırılmasıdır. Başta eğitim olmak üzere formel ve enformel alanlarda mevcut ayrımcı dilin ve kültürün yerini barış kültürü ve insan hakları değerlerine dayalı bir sistemin geliştirilmesinde insan hakları hareketi etkili olmalı ve yaygınlaştırmalıdır. Barışa olan ihtiyaç her zeminde görünür hale getirilmelidir.
  9. Adalet ve hakikatin yerini bulması için öncelikle devletin şeffaflaşması gerekiyor. Bunun için de arşivlerin açılması gerekiyor. Geçmişte yaşanan kirlilikler kamuoyuyla paylaşılması lazım. Esas kaynaklar arşivlerdir ve 1915’ten başlayarak arşivlerin açılması ve gerçekleri bilme hakkının tesisi için etkili çalışmalar yapmak.
  10. İnsan hakları hareketi kalıcı barışın tesisinde bekçilik rolünü güçlendirmeli bu açıdan aşağıdaki konularda sivil denetim ve gözetim, kayıt altına alma ve bu süreçlerde yaşanacak insan hakları ihlallerini görünür kılma çalışmalarını yoğunlaştırmalıdır:
  11. Silahlı güçlerin geri çekilmesi süreci
  12. Ülkeye geri dönmek isteyen kadın militanların geri dönüş süreci
  13. Savaş sürecinde travmaları yaşayan mağdurlara yönelik bir rehabilitasyon programları
  14. Koruculuk sisteminin tasfiyesi süreci
  15. İllegal yaşam alanlarının legalleştirilmesi süreci
  16. Zorla yerinden edilenlerin geri dönüş süreçleri
  17. Yüzleşme süreçleri
  18. Çatışmasızlık sürecinde çatışma alanlarına (boşaltılan, yoksullaştırılan, vb) yönelik her türlü sivil ve kamu girişimi

 

İnsan Hakları Derneğinin bu süreçte yapabilecekleri:

  1. İHD, barıştan ne anladığına ilişkin bir deklarasyon hazırlamalıdır
  2. İHD yüzleşme sürecinde kendi elindeki arşivini bir araya getirmeli ve mağdurlar için adaletin tesisinde etkili bir rol oynamalıdır. Yüzleşmenin nasıl gerçekleştirileceğine dair kriterler belirlemeli, mağdurları özne haline getirecek alanları açmak için çaba göstermelidir.
  3. İHD sivil alanda etkili işbirlikleri oluşturmalı, özellikle kadın hareketiyle buluşabilmeli, kendi içindeki kadın üyelerin bu süreçte aktif rol oynamasını sağlayabilmelidir.
  4. Çatışmalı dönemde işletilmiş tazmin ve telafi mekanizmalarının sonuçlarına ilişkin inceleme, belgeleme ve değerlendirme yapmak,
  5. Gizli tanıklıklar üzerine bir raporlama yapmak.
  6. Çatışmasızlık döneminde STKların rollerine ilişkin çalışma yapmak
  7. Süreci etkili bir biçimde izlemek, İHD’nin çalışmalarını etkili kılmak merkezi ve yerel çalışma grupları oluşturmak. Tüm ihlallerin ve süreçte yaşanan gelişmelerin raporlandığı bir komisyon olmalı. Geçmişte yaşanan hukuk dışı olayları ortaya çıkarmak, çatışmanın bedellerini, sonuçları ve yarattığı hukuksuzlukları hatırlatacak çalışmalar yapmalı, bu çalışmaları görselleştirmeli ve yaygınlaştırmalı
  8. Adalete erişim konusunda kapsamlı kampanyalar yapmak
  9. Şubelerin bulundukları bölgelerde barış sürecine ilişkin diğer kurumlarla bir araya gelerek faaliyetlerini etkili hale getirmek
  10. Ceza mevzuatının değişimi için çalışma yürütmek
  11. Köye dönüşlere ilişkin mülkiyet hakkı ihlal haritası çıkararak, bu konuda çalışma yapılmalı.
  12. Eğitim sistemini izleyecek, barış kültürüne ve insan haklarına dayalı, farklılıklara saygı gösteren bir eğitim sisteminin oluşturulması için eğitim hakkı komisyonu oluşturmalıdır.
  13. Toplu mezarların sağlıklı bir şekilde açılabilmesi için çalışma yürütülmesi, İHD Genel Kurulunda alınan karar uyarınca bu konuda faaliyet yürütecek bir Vakıf kurulması, bir bilgi bankasının oluşturulması için çaba gösterilmesi.
  14. İHD cezaevlerine ilişkin çalışmalarını yoğunlaştırmalı, buradaki insan hakları ihlallerini görünür kılmaya devam etmelidir.
  15. İHD çekilme sürecinde sorun yaşanmaması için söz söyleme pratiği içerisine girmeli. Can kaybının yaşanmaması için bu sürecin takipçisi olunacağına dair bir deklarasyon yayınlamalı. PKK militanlarının Türkiye’den çekilme sürecini etkili izleyecek bir “İzleme komisyonu” kurmalı.
  16. İHD savaşta çocuğunu kaybeden ailelerle görüşmeli, onlarla diyalog kurulmalı.
  17. Asker intiharlarını ele alan bir çalışma olmalı. Zorunlu askerlik masaya yatırılarak, yarattığı tahribatlar gündemleştirilmeli.
  18. Süregitmekte olan cezasızlıkla etkili mücadele edecek araçları geliştirmelidir. İHD, 8 Mayıs 2013 tarihinde gerillanın Türkiye’den çekilme sürecini merkezi bir komisyon vasıtasıyla izlemektir.

 

Öztürk Türkdoğan – İHD Genel Başkanı

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.