Düşünce ve Kuram Dergisi

Kadın Devrimi ile Jinwar Arasındaki Diyalektiksel Bağ

Zöhre Bozacı

Jinwar gücünü ve perspektifini kadın devriminden almaktadır. Bu nedenle bir kadın köyüdür yaklaşımı yerine daha fazla anlam yüklemek gerekir. Bir devrimin temel dayanakları ne kadar güçlü olursa olsun toplumsallaşmadıkça ve pratikleşmedikçe gücünü, anlamını yitirmeye başlar. Bunun bilincinde olan kadın özgürlük hareketi, Rojava/Kadın Devrimi’nin toplumsallaşma ayağını her zaman güçlü tutarak bu riski yok etmeye çalışır. Gücünü kadın özgürlük ideolojisinden alan Kadın Devrimi, zihinlerde ve yaşamlarda ne kadar derinlere kök salarsa o kadar sağlam ve güçlü olarak toplumsallaşır. Hem kapitalist modernitenin ataerkil zihniyet yapılanmalarında gedikler oluşturur hem de alternatif sistemini inşa eder. Demokratik modernitenin özgürlük ideolojisinin toplumsallaşma ayağı daha da derinleşerek yaygınlaşır. Kuşkusuz Jinwar’da ideolojik ve felsefik bakış açısıyla tarihsel toplumsal süreç içerisinde kadının düştüğü durumu doğru anlamlandırıp, günümüzde yaşanan sorunlara doğru çözüm üreterek, Kadın Devrimi’nin gelişimine hizmet ediyor.

 

Jinwar’ın Tarihsel Dayanakları

Genelde Kurdistan’ın dört parçasında özelde Rojava’da tarihin derinliklerinden akarak gelen doğal toplum döneminin kadın eksenli yaşam ilkelerini ve ruhunu görmek mümkün. Doğal toplum sürecinde ana tanrıça kültürünün yaşam izleri hem arkeolojik araştırmalar sonucu hem de buralarda yaşayan toplumların yaşam kültürleri olarak günümüze kadar gelmiştir. Özellikle kapitalist uygarlık yaşamına henüz bulaşmamış Kürt kadınlarının yaşam değerlerine baktığımızda bunu görmek mümkündür. Doğal toplumun komünal özgürlükçü yaşam değerlerine sahip çıkıp demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma ışığında toplumsallaşması Kadın Devrimi açısından büyük önem taşır. Bu açıdan Jinwar Projesi deneyim bakımından bir laboratuvar niteliğindedir. Abdullah Öcalan’ın, “Neden kadın kentleri ve özgür kadın yaşam alanları olmasın” belirlemesi bu projenin oluşumuna hem ışık tutmuş hem de büyük anlam yüklemiştir.

Rojava’da Kadın Devrimi’nin kazanımlarının güvence altına alınması ve komünal yaşamın örgütlendirilmesini görev bilen, kadın özgürlük mücadelesini yürüten örgütlü kadınlar, bir araya gelerek Jinwar Köy Projesi’nin kuruluşuna büyük mana yükleyerek karar verdiler. Kolektif akıl ve ortak emekle oluşumu esas alınan bir projedir. Hem projenin çizim aşamasına hem de sözleşmenin yazım aşamasına gelinceye kadar bu konuya ilgili olan, araştıran, kafa yoran, koşullar gereği ulaşılabilen birçok kadının görüş ve önerisi alındı. Özcesi umut ve heyecan geliştiren bir proje olduğundan Kurdistan’ın dört bir yanından ve Avrupa’dan yoğun bir ilgi gelişti.

Diyebiliriz ki kadın özgürlük ideolojisinin yaşam bulduğu Rojava Devrimi kadın öncülüğünde gerçekleşti. “Rojava Devrimi kadın devrimidir” belirlemesi kaynağını buradan almaktadır. Kadın Devrimi’nin kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi için Jinwar Köy Projesi önemli bir rol üstlenmiştir. Bu açıdan her halktan, dinden, mezhepten bulunan kadınların bir arada komünal bir yaşamı sürdürmelerinin büyük bir anlam derinliği vardır.

Anlam derinliğini Jinwar Sözleşmesi incelendiğinde de görmek mümkün. İnşa amacı, “Kurdistan’da özgür eş yaşamın geliştirilmesi, ahlaki ve politik toplum zemininin güçlenmesi, ekolojik ekonominin gelişmesi, tarih bilincinin kendi kökleri üzerinde canlanması, doğal tıp bilgeliğinin devam ettirilmesi, pedagoji eğitim yöntemleriyle çocukların büyütülmesi ve eğitilmesi, etik estetik bilgi ve yaşam anlayışıyla toplumsal ağların gözden geçirilmesi, kendini ve toplumunu yönetme sanatı olan politika ve siyasetin kadın bilinciyle yoğrulması, yaşam hakkı olan öz savunma bilincinin geliştirilmesi, bu temelde kadın ve çocukların yaşamının bütünlüklü ele alınması” şeklinde ifade edilmiştir. Burada amaç olarak belirtilen her şeyin pratik bir karşılığı bulunmaktadır. Projeyi yazının ilerleyen bölümlerinde daha da derinleştirmeye çalışacağız.

10 Mart 2017’de temeli atılan Jinwar’ın açılışı 25 Kasım 2018’de gerçekleşti. Kadına karşı şiddetle mücadele gününde açılışın yapılması erkek egemen zihniyete karşı güçlü bir cevaptır. Kadın köyünde 31 adet kerpiç ev, Şifajin Sağlık Merkezi, dükkan, fırın, akademi, okul, çocuk oyun alanları, havuz, hayvan yaşam alanları, ortak mutfak ve kendi ürünlerini ekebilecekleri toprak alan bulunmaktadır. Bütünlükçü bir bakış açısıyla demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın bu projeyle yaşam bulması için gerekli yer ve mekanın sağlanmasına dikkat edilmiştir. Örneğin, evlerin şekli, büyüklüğü, kullanılacak malzeme, yeşil alanın olması, ortak yaşam alanları, hayvan yaşam alanları vb. her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünülerek planlanıp pratikleştirilmesi önemlidir. Neden yapı olarak kerpiç ev sorusunun cevabı araştırıldığında, kerpiç evlerin doğayla ve mekanla uyumlu yapılar olduğu ve yaşama pozitif etkiler yaydığı görülmektedir. Özellikle yazları serin, kışları sıcak ve içerideki nemi de dengelediğinden sağlık açısından oldukça uygun bir malzemedir. Doğal bir ısıtma ve soğutma sistemi oluştuğundan ekonomik açıdan da uygundur. Aydınlanma ve ısıtma sistemi içinde güneş enerjisinden yararlanılmaktadır. Kerpiç, güneş enerjisinin kullanımı ve diğer canlılara dair yaşam alanlarının oluşturulması paradigmanın ekolojik ayağının yaşam bulması açısından önemli bir adımdır. Kuruluş fikrinin oluşumundan itibaren ekolojik düşüncenin etkili olması pratiğe de olumlu yansıdı.

Köyün projesinin çizimi, yerin bulunması, inşaat süreci kısacası Jinwar’ın oluşum aşamalarının her adımı kadın öncülüğünde gerçekleştiğinden, yer yer erkeğin engellemeleriyle karşılaşıldı. Özellikle Jinwar Projesi’nin başlangıç aşamasında şimdi zamanı mı, burası hala kadın köyünü kabul edecek aşamada değil, gerek var mı gibi yaklaşımlarla dolaylı bir tarzda engelleyici olmaya çalışılmıştır. Bu yaklaşımlar eril zihniyetin kadına karşı olan güvensizliğinin ve inançsızlığının ürünüdür. Kadınlar gelen ve gelebilecek olumsuz yaklaşımlara karşı her anlamda zihnen ve pratik olarak kendilerini hazırlayıp yılmadan ve usanmadan projenin gerçekleşmesi için büyük mücadele yürüttüler. Her ne kadar Rojava Devrimi gerçekleşmiş olsa da mücadele devam ediyor. Kadın her alanda ataerkil zihniyetle kıran kırana çatışmasını ideolojik ve sistemsel olarak süreklileştirerek yol alıyor. Kadının bütünlükçü bir yaşamı örmede attığı ilmekler komünal bir ruh ve bilinçli emekle ürüne dönüştü Jinwar’da.

Bütünlüklü bir bakış açısıyla inşa edilen Jinwar’da her şeyin derin bir anlamı olduğunu belirtmiştik. Bunlardan biri de seçilen semboldür. Hermel otunun tanelerinden yapılan sembolün tarihi bir anlamı var. Doğal tıpta özellikle şifacı kadınlar tarafından kullanılan bu bitkinin yaklaşık 200 hastalığa iyi geldiği tespit edilmiştir. Büyük bir şifa kaynağı olan hermel ile yapılan sembol doğal toplum döneminde kadının keşiflerinden biri olan takvimi de simgelemektedir. 365 adet hermel tanesinden, 12 düzineden ve üst kısımda 4 parçaya bölünecek şekilde yapılmıştır. Manası 365 gün, 12 ay ve 4 mevsimdir. Diğer önemli bir yönü ise nazardan korunma ya da negatif enerjiyi uzaklaştırma amaçlı Ortadoğu halklarının (Kürt, Arap, Süryani, Keldani, Ermeni ve Türk) genelde evlerinin önlerine asmalarıdır. Halkların ortak bir kültürü olarak günümüze kadar kadın öncülüğünde gelmiştir. Doğal toplum döneminde bilge kadının binbir emekle elde ettiği icatları yine kadın öncülüğünde günümüze kadar ulaşmış olmasına rağmen kaybolmakla yüz yüze kalmaktadır. Bu durumun farkında ve bilincinde olan Jinwar’daki kadınlar özellikle doğal tıbbın gelişmesi için Şifajin çalışmasını yürütüyorlar.

 

Bilge Kadının Geleneği: Şifajin

Ana tanrıçanın diyarında sesine ses olmak ve onun şifalı elleriyle her yerde şifa dağıtmak amacıyla Jinwar’da doğal tıbbın geliştiriliyor olması büyük anlam taşımaktadır. Sağlık felsefesini, herkes kendi sağlık sorununu kendisi çözebilir. Ancak zihnen ve bedenen özgür olduğunda sağlıklı olabilir.

Şifajin’ın da tarihsel dayanakları çok güçlüdür. Tarihin başlangıcına doğru yol aldığımızda hakikati açığa çıkarmaya çalışırken anlamlandırmaya çalıştığımız doğal toplum sürecinde, ana tanrıça kültürünün etkili olduğu yaşamda herkes sağlıklıdır. Bütünlükçü bir bakış açısıyla yaşam sürdürülmektedir. Yaşam bütüncül olduğundan (duyguda, düşüncede, ruhta, bedende henüz parçalanma olmadığından) var olan hastalıklara da kolay çözümler üretilir. Bu çözümler, özellikle doğayı iyi gözlemleyen ve doğayı ilk öğretmeni olarak kabul eden bilge kadın öncülüğünde üretilir. Şifager (bilge kadın) doğayla uyumlu, doğa güçlerini hisseden ve uygulayandır.

Dolayısıyla doğanın karşılıksız çıkarsız olarak sunduğu bilgisini deneyimleyerek, bilince dönüştürerek pratikleştirdi ve büyük yetenek kazandı. Bu yeteneğini daha fazla toplumun hizmetine kullandı. Sağlığa öncülük eden bilge kadın, kar elde etme mantığı ve para kazanma amacını gütmediğinden tüm bilgilerini karşılıksız ve çıkarsız olarak toplumla paylaştı ve topluma mal etti. Bitkilerden, otlardan ilaç üreten şifa dağıtan yani Şifager’dir. Tarihin ilk doktorlarının bilge kadınlar olduğu yapılan araştırmalar ve günümüze kadar gelen deneyimler sonucu açığa çıkmıştır. Bu deneyimler kadının kadına aktardığı tecrübelerdir. Kimyasal ilaçlar yerine doğadaki bitkilerden elde edilen doğal ilaçları tercih etmek modern tıpta bir gedik açmaktır. Bu mücadele bilge kadının bugünkü temsilcileri olan Şifagerler tarafından yürütülüyor. Zihinsel, ruhsal ve bedensel sağlık birbirinden kopuk ele alınmadan bütünlükçü bakış açısıyla çözüm üretilir. Örneğin, bir hastalığı anlamaya ve iyileştirmeye çalışırken, tüm vücudu ve kişiyi tanımaya ve çözümlemeye çalışır. Sonuç yerine, kaynağa inerek başlangıç nedenini bularak kişiyi sağlığına kavuşturmayı esas alır.

Öz itibariyle, kadın öncülüğünde gerçekleşen yaşamda toplum bağımlı değil özgürdür, ekolojiktir. Sağlığını kendi bilgisiyle ve öz imkanlarıyla korumakta ve geliştirmektedir. Toplum kendi varoluşsal gerçekliğinin bilinciyle özgür yaşar. Kendi kendine yeterli konumdadır. Bu kendi kendine yeterli olabilme hali doğal tıbbi bilgilerin toplumla paylaşılması ve sağlıkla ilgili her yönlü eğitilmesiyle sürdürülüyor. Bunun bilgisini ve bilincini oluşturuyor.

Ataerkil zihniyetten beslenen modern tıpta, insan bedeni ve ruhu birbirinden kopuk ele alınarak adeta bir robota indirgenir. Düz, mekanik, parçalı zihniyet bakışı, insan bedenini sadece organlar toplamından oluştuğunu esas alır. Bu bakış açısı hem parçalılığı derinleştirir hem de her şeyin birbiriyle olan uyum ve ahengini bozar.

Şifajin, doğal tıp için kullanılacak bitkilerin doğadan toplanmasını esas alır. Bitkiler toplanırken hem doğaya zarar vermeme esas alınır hem de bitkinin toplanma zamanı göz önünde bulundurulur. Bir sanatçı hassasiyetiyle doğaya yaklaşılır. Diğer bir yandan hem mevsim koşullarının her yıl aynı olmaması hem de her bitkiye rahat ulaşabilmek için Şifajin bahçesi oluşturuldu. Oluşturulan bahçede doğal tıpta kullanılan bitkiler ve meyve ağaçları yetiştirilmektedir. Ekoloji, ekonomi ve sağlık arasında kopmaz bir bağ vardır. Bu bağın güçlülüğü Jinwar’da da görülmektedir.

 

Jinwar Akademisi’yle Xwebûnlaşma

Akademideki eğitimlerde esas alınan kadının bilinçlenmesi ve kendini tanıması sağlanarak kadının ruhuna ve yaşamına dokunarak değişim ve dönüşüm gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Jinwar’da her kadının farklı bir yaşam hikayesi var. Eğitimlerde kendi yaşam hikayesini anlatırken, olay ve olguları sosyolojik olarak ele alıp çözüm üretmeye çalışıyor. Kadının yaşam hikayesi içerisinde kadere boyun eğen ve direngen yönleri açığa çıkarılıyor. Kadın yaşamını çöle çeviren erkeği tanıyıp birey olarak değil, zihniyet olarak ele alıp çözümlüyor. Ataerkil zihniyet tarafından kadın etrafında oluşturulan ağları-bağları doğru çözümleyip özgürleşme önünde engel olmaktan çıkarmaya çalışıyor. Jinwar Akademisi’nde görülen eğitimlerin bir diğer amacı kadının kendine olan güvenini açığa çıkarmaktır. Burada eğitime katılan herkes hem eğitim veren hem de eğitim alan konumdadır. Kişinin kendisini tanıması ve yeteneğini açığa çıkarması açısından bu yöntem önemlidir. Araştıran-inceleyen, sorgulayan ve çözüm üreten bir tarz gelişim sağlıyor. Çocukların özgür yetişmesi açısından da anne-çocuk arasındaki ilişkinin bağımlılık yaratan değil, özgürlük yaratan konumda olması için karşılıklı çaba sarf edilerek bilinç yaratılıyor.

Xwebûnlaşma (kendi olma) yolu zorlu olsa da özgürlüğün tadına varma hedefi güçleniyor. Eğitimlerle açığa çıkarılıp kendi olma yolunda birbirine güç vererek komünal bir yaşamı ilmek ilmek örüyorlar. Jinwar’da yaşayan kadınlar ataerkil zihniyetin kadına çizdiği kaderi değiştirmek ve kendi yaşamını kendisi oluşturma yani xwebûnlaşmak için büyük çaba sarf ediyor. Bugüne kadar varlık olarak görülmediği, bir hiç olarak yaklaşılan bir ortamdan kendisinin değerli olduğu, yaşamı hakkında fikrinin sorulduğu ve kendisinin karar verdiği bir ortama gelen kadın ilk başta anlam vermekte zorlanıyor. Eğitimlerle ve paylaşımlarla bu zorlanmalarını rahat aşıyor. Kendisine köle gibi, mülk gibi yaklaşanın olmadığı, geleneksel bir yaşam biçiminden ayrı olan bu ortamı anlamlandırmaya çalıştıkça gelişiyor.

Jinwar’ın yaşam felsefesinde kadına dayatılan mağduriyet, baskı, sömürü, şiddet, kadının varlığını yok sayan anlayış ve zihniyetle mücadele her zaman daimidir. Özgür yaşam alanı olduğundan, bir sığınma yeri olarak yaklaşılan anlayışlar kabul edilmeyerek mücadele ediliyor. Erkeğin köleci yaklaşımını reddeden demokratik komünal bir yaşam arayışında olan ve bu yaşamı geliştirmek isteyen her kadına kapısı açıktır. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın yaşam bulmasında önemli bir modeldir. Bu açıdan Jinwar toplumsal sorunları anlama ve çözüm yöntemi bulmada laboratuvar rolü oynamaktadır.

 

Komünal Yaşam Meclisle Gelişiyor

Kadın özgürlük mücadelesinde önemli bir mihenk taşı olan Jinwar’da kadınlar kendilerini meclis şeklinde örgütlüyor. Demokrasinin, eşitliğin, katılımcılığın, eleştiri ve özeleştirinin geliştiği, kendi kararlarını kendilerinin aldığı demokratik bir ortam oluşturuluyor. Farklılıkları kendi içerisinde barındırıyor yani her kadın kendi rengi, dili ve kültürüyle yaşama katılıyor. Çok renklilik, çok dillilik ve çok kültürlülük önemli bir özelliktir. Doğrudan katılım ilkesi çerçevesinde her konu hakkında herkesin kendi anadiliyle söz söyleme hakkı bulunmaktadır. Köyün ihtiyaçlarının tespitinde, yaşanan sorunlara çözüm üretmede karar aşamalarına giderken özgür bir şekilde tartışma yürütülüyor. Özellikle kendi kararlarını kendilerinin alıyor olması, erkek zihniyetinin onu varlık olarak görmeyen ve her türlü kararı erkeğin aldığı yaklaşıma karşı mücadele gerekçesidir. Aynı şekilde çocuklar da kendi meclislerini örgütleyerek demokratik, ekolojik ve komünal ilkelerin nasıl yaşam bulacağına dair kendi eğitim, oyun, kültürel etkinliklere dair kararlarını alıyorlar. Köyün yaşam felsefesinde başıboş gezme, emeksizlik ayıplanır. Çalışmayan eleştirilir. Herkesin kendini ifade edebileceği, yeteneğini geliştirebileceği çalışma koşulları var. Yaşamın güzelleşmesi için kadınlar da çocuklar da emek veriyor. Jinwar’da kadınlar uzun süreli ya da kısa süreli kalıp kalmayacağı konusunda kendi kararlarını kendileri veriyor.

 

Jinwar’daki Enternasyonal Ruh

Rojava Devrimi’nin Jinwar’daki anlam derinliğinin farkına varan ve duyan dünyanın birçok ülkesinden farklı yaşam arayışı olan enternasyonallerin ilgi odağı oldu. İnşa aşamasından itibaren merak ve ilgiyle yaklaştılar. Hem basında güçlü işlediler hem de inşaat sürecinde direkt içinde yer aldılar. Yerinde ve bizzat inşasında yer almaları geçmiş değerlerin, şimdiyle buluşturup geleceğe dair umudun diri tutulması onlar açısından da önemli bir deneyim oldu. Kapitalist modernitenin kendinin yarattığı yaşamdan başka bir yaşamın olmadığı, köylerin yok edilmesi ve kentlerin çekim merkezi haline getirdiği beton ve robotça yaşama karşı alternatif yaşam umutları kök salarak filizlenmeye başladı.

Kapitalist modernist yaşama karşı direnen ve komünal yaşam arayışında olan birçok enternasyonalist Jinwar’ın kuruluşundan sonrada gelip belli bir dönem bizzat köyde kalarak, hem komünal yaşam ruhunu hissetme hem de yaşamayı tercih etmeleri zihnen ve moral olarak güçlenmelerini sağladı. Gittikleri her yerde bu alternatif komünal yaşamın taşıyıcıları ve direngen damarları oldular. Ve olmaya da devam ediyorlar. Kapitalist modernite ataerkil zihniyetiyle şekillenen şehir yaşamına karşı alternatif komünal bir yaşamın inşa edildiği köy modeli dünyanın birçok yerinde uygulanabilir. Jinwar’ı gelip görmüş, yaşamış ekolojist, antik kapitalist, sosyalist, feminist özcesi kapitalist modernite karşıtı olan bireyler, Jinwar’la dayanışma ağını ve bağını sürdürmektedir; her alanda eylem ve etkinlikler geliştirmektedir.

Sonuç yerine, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü komünal ekonomi paradigmasının yaşam bulmasında pratik bir adımdır Jinwar. Ayrıca Kadın Devrimi’nin kazanımlarının güvence altına alınması açısından da önemli bir projedir. Burada kadın yaşam ilkelerini ve kaynaklarını kendisi yaratmaktadır. Diyebiliriz ki Jinwar’daki yaşamın inşası, 5 bin yıllık ataerkil zihniyetin kadını köleleştirmeye dair tanımladığı ve sistemini oluşturduğu tüm anlayışlara, kurumlaşmalara karşı bir başkaldırıdır. İnşa aşamasında bu projeye inanan birçok kadın karşılıksız ve çıkarsız olarak çalışıp emek vermiştir. Özcesi her bir kadının pozitif enerjisiyle emeğini akıtmıştır. Çevre köylerden, Rojava’nın birçok yerinden kadınlar kısa süreliğine de olsa çalışmışlardır. Burada verilen emek, kadın ile Jinwar arasında bir bağ oluşturmuştur. Koşul ve zaman buldukça yeniden görmeye gelir.

İnsanlığa, topluma, kadına ve doğaya karşı uygulanan tüm sömürü ve tahakküm yöntemlerine, kadına karşı uygulanan şiddet, emek sömürüsü, yaşam haklarını gasp etme, cinsiyetçilik, milliyetçilik, dincilik ve bilimcilik uygulamalarına karşı böylesi alanların çoğaltılması kadın özgürlük mücadelesi açısından önemlidir. Jinwar, demokratik komünal yaşam tarzını ve ilişkilerini geliştirmek için kadının her alana elinin ve yüreğinin değdiği yerdir.

 

 

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.